okumali

Site İçi Arama

Ziyaretçi İstatistikleri

mod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_counter
mod_vvisit_counterBugün644
mod_vvisit_counterDün362
mod_vvisit_counterBu hafta1006
mod_vvisit_counterBu ay9090
mod_vvisit_counterHepsi1849870

İki Meclis

Birincisi Arifler Meclisi

Bu mecliste arifler bulunur, onlara tarif gerekmez. Bu meclisin sakinleri mütevazidir, alçak gönüllüdür. Bu mecliste ben(cil)lik duygusu yoktur, biz duygusu, takva, kardeşlik ruhu, ilim ve irfan, fikir özgürlüğü, basiret medeniyet ve kıymet vardır. Tıpkı şuan ganimet içinde bulunduğumuz milenyum çağında insanın sayıca fellikfellik olduğu bir dönemde mekke'de dar'ul erkamda sayıca kırk kişiymişcesine bireylerine kucaklarını , kalplerini,gönüllerini açan, kardeşi için canlarını feda eden, sen yoksan biz bir eksiğiz, sen varsan biz tamız diyen ilahi bir ruh hakimdir.

Arifler meclisinde adaletsizliğe, hukuksuzluğa yer olmadığı gibi bu duruma söyleyecek sözü olan cesur yürekler vardır. Bu mecliste 'ben bir hata yapsam bana ne yaparsınız ?' diyerek açık yürekliliğiyle kalbin açan ve içindeki enaniyet putlarını yıkarak ayaklarının altına almış Hz. Ömer (ömerler) vardır. İsmi bile anıldığında kalplere korku salan Hz. ömer(in) karşısına çıkan, sahabelerin en cılızı; 'seni kılıcımla düzeltirim' diyebilme cesareti bulan Abdullah İbni Mesut(lar) vardır. ve ona bu cesareti veren bir ariflik örneği vardır.

Çünkü bu mecliste insan değil Allah korkusu hakimdir. Oysa Ömer Allahın yeryüzündeki bir halifesiydi, Abdullah İbni Mesut'u bir haykırışıyla korkutabilir, alaşağı edebilirdi. Yine bir hutbede; 'Kadınlara mehir verirken aşırı gitmeyin. Eğer onlara çok mehir vermek dünyada hayırlı bir iş ve Allah katında takva göstergesi olsaydı, bunu sizin en üstününüz olan Hz.Peygamber yapardı. O ise ne kadınlarına ve nede kızlarına bir okkandan fazla mehir takdir etmedi' diyen Ömer’e '’ya Ömer sana ne oluyor ki Allahın bize helal kıldığını sen ise haram kılıyorsun? Oysa Allah ayetinde 'O Kadınlardan birine kantar kantar mehir vermiş de olsanız, ondan hiçbir şey almayınız' (Nisa 29) diyor. Ömer ise bu söz karşısında 'Kadın doğru söyledi, Ömer yanıldı, ey Ömer tüm insanlar senden daha anlayışlı) der, sahabe kadının karşısında hakikati kabul eder, doğru söz karşısında saygıyla eğilir ve bir ariflik örneği gösterir.

Oysa Ömer bu sahabelere haddini bildirebilir, buna haddini bildirin diyebilirdi. (şimdi size soruyorum burada enaniyet ömer demi ? yoksa bu iki sahabede mi? ... Peki, ben size söyleyeyim o zaman ikisinde de değildir. sahabeler doğruyu söyledi Ömer'de elindeki yetkiye rağmen hatasını kabul etti). ve o arif; 'Elhamdülillah yanımda siz varsanız ben asla yanlış yapmam, yapamam' diyen adalet timsali ömer'ler vardır. Bu mecliste 'farklılıklarda rahmet vardır' diyen bir anlayış hakimdir. bu mecliste haddini bildirin diyenlere karşı;kula kulluğa son diyen, tevhidi inancı gereği eğilmeden, bükülmeden, düşünce ve fikir özgürlüğü için, sözünü söyleyen, duruşunu bozmayan, göğsünü gere gere tüm usulsüzlüklere ve uslupsüzlüklere karşı kutlu yürüyüşüne devam eden Merve Kavakçılar vardır.

Arifler meclisinde makam, şan, şöhret, abilik, ablalık, hocalık kaygısı yoktur. Bu mecliste işler şeffaflık ilkesiyle hayat bulur, aşkın idealler vardır, rabbe sevdalı yürekler vardır. Bu mecliste gayesi şehadet olan tek makamı altından ırmaklar akan adn cennetleri olan arifler vardır, bu mecliste güven esastır; elden, dilden, belden eminlik vardır. Bu mecliste kırmızı çizgileri olmayan, çizgileri ve sınırları ortadan kaldıran bir ümmet tasavvuru vardır. Bu mecliste nefsi kabardığında bir avuç toprağı yüzüne seren,gideceği yeri ve hammaddesini hatırlatan arifler vardır.

Bu mecliste şüpheye, şeytana, riyaya yer yoktur. Bu mecliste son peygamberin veda hutbesinde emanet ettiği emanetlerin rengi vardır (kuran ve sünnet). Bu meclise gelen hayat bulur, kendini bulur, özünü bulur. Bu mecliste anam babam sana feda olsun diyen fedakar, cefakar,sadakatli arifler vardır. Arifler meclisinde kötülükleri ve adaletsizlikleri imha, hakkı ve hakikati inşa vardır. Bu meclisteki Arifler birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye ederler. bu meclisin sakinleri iyiliği emreder, kötülüğü nehy ederler. Bu meclisin sakinlerine esenlikler yurdu verilir rabbi tarafından.

.....

İKİNCİSİ AVAMLAR MECLİSİ:

Bu mecliste olanlarda bilgi ve birikim vardır, ancak amele yansıyan ilahi bir ruh yoktur. bu mecliste reklam ve reklamcılık vardır. bu mecliste olanlar tribüne oynar, gösterişi sever, köşe başında oturur, gevrek gevrek entel konuşmalarla ilgi çekmeyi severler, ön planda durmayı, kameralarda, fotoğraflarda görünmeyi sever,mikrofonun hep kendisinde olmasını isterler. buyur kardeşim kendi nefsim için istediğimi senin için istiyorum demezler. merkezinde enaniyetçilik vardır. ben istiyorum, ben varım, önce ben, ben ve ötekiler, ben ve diğer

kişiler, ben ve iki, üç, beş kişi anlayışıdır. burada insana değer yoktur, yanındakiler hedefine varmak için kullanılan basamaklar gibidirler. bu mecliste hiyerarşi, resmiyet, aşırı kuralcılık vardır, abilik, ablalık ve hocalık kaygısı, makam kaygısı vardır.

Bu mecliste sözde herkes eşittir, herkes özgürdür, ancak mevzu bahs kendisi olduğunda asla ötekine söz hakkı yoktur, anlayış yoktur, o cesaret yoktur. burada Abdullah İbni mesut'lar yoktur, cesur yürekli kadınlar yoktur, sindirmiş ve sindirilmiş yürekler vardır. bu mecliste bilerek veya bilmeyerek burnundan kıl aldırmayan, bu dünyayı ben yarattım der gibi, ayaklarını yere vura vura yürüyen şeytandan olan bir hırsla, enaniyetin hakim olduğu avamlar vardır. 'küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme zira Allah kendilerini beğenmiş durmadan kendilerini beğenen kimseleri asla sevmez..Lokman Süresi'.

Bu mecliste sınıfçılık vardır. kölelerle aynı saftamı namaz kılacağız, aynı haklara mı sahip olacağız, diyen kibirli, kalplerinde hastalık olanlar vardır. seviyesiz sözlerin, ayakkabıların, sandalyelerin, masaların havada uçuştuğu görüntüler vardır. bu mecliste düşünce ve fikir özgürlüğünü tanımayan, dava arkadaşlarına hayat hakkı tanımayan Ona haddini bildirin (buna dersini verin, buna eğitim verin, bunu rabıtadan geçirin) diyerek içindeki kini, nefreti kusan, tepeden inme darbeci zihniyet sahibi fertler vardır. ve bu meclisin sakinlerinde edebi ! edepsizlik vardır. bu mecliste gurur, kibir ve nefis kaf dağına çıkmış, şeytan nefiste kıyama kalkmış, adalet duygusu, güven bertaraf olmuştur.

Bu mecliste kep ile bot arasına sıkıştırılmaya çalışan (çalıştırılan) tek tip insan(lar) vardır. bu mecliste saz ve söz din baronlarının elindedir. bu mecliste üretken olmayan,' bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' anlayışı, dalkavukluğu, yalakalığı hakimdir. bu mecliste susması gerekirken konuşanlar, konuşması gerekirkende susanlar vardır. Bu mecliste kırmızı kalın çizgiler vardır, sınırlar çizilir yeryüzü coğrafyasına, burada aykırı seslerin önce altı çizilir, sonrasında farklılıkların (farklı olan bireylerin) üstü çizilir. bu meclisin sakinlerine rabbleri tarafından uyarılar vardır;'Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a, ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse sapıklığın en koyusuna düşmüş olur. (Nisa- 136)'.'Vay o namaz kılanların haline. Onlar kıldıkları namazdan gafildirler. Onlar gösteriş yaparlar. Maun 4-6'.......

ve size sesleniyorum;

vicdan ve takva sahipleri

samimiyetini(mi)zi bir test edelim.

sizce arifler meclisi mi?

yoksa avamlar meclisi mi?

 

İbrahim PUTKIRAN


AddThis
 

Yorum ekle