okumali

Site İçi Arama

Ziyaretçi İstatistikleri

mod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_counter
mod_vvisit_counterBugün120
mod_vvisit_counterDün787
mod_vvisit_counterBu hafta2146
mod_vvisit_counterBu ay10230
mod_vvisit_counterHepsi1851010

Hac/Ali ŞERİATİ

 Hacc genel olarak insanın Allah’a doğru bir seferidir. Hareket  ve hareket  yönüdür. Ademoğullarının  yaratılış felsefesinin sembolik bir gösterisidir. Bu felsefenin muhtevasının somuta dökülmesidir. Tek kelimeyle Hacc  yaratılış tiyatrosudur.

Bugün Hacc kavramı ; Tevhit, Cihat, Şehadet, İman vb. kavramlar gibi batılılar tarafından nasıl yanlış algılanıp yorumlandıysa ,bugün bizim toplumda da aynı şekilde  yanlış algılanıp yorumlanmaya başlanmıştır.

 

Şeriati’ye  göre;  Tevhid öğretiminin okullarda başlayıp, okullarda bittiğini görüyoruz. Sonra gündeme gelse bile bu yalnızca Rabbani Ariflerin ve hikmet bilginlerinin toplantılarında konuşulmakla sınırlı kalmakta ve üstelik Kelam ve felsefi bahisler biçiminde hayattan kopuk konular ve halka yabancı bir zihniyet olarak ortaya çıkmaktadır.

 

Kimileri  için Hacc  her yıl Müslümanlarca yinelenen en anlamsız ve en çirkin eylem olarak görülebilir. Kimileri Kabe’yi  Allah’ın evi, Mekke’yi kutsal  toprak olarak görürken, kimileri ise Kabe’yi turistik bir eser ve Mekke’yi turistik bir yer olarak görmektedirler. Andre Gide’nin dediği gibi, ihtişam bakışta olmalı baktığın şey de değil. Yani görünen tek şey var o da insan.

 

Hacc aslında Mahşer gününün bir simülasyonudur. Yeryüzündeki tüm coğrafyalardan gelen insanlığın birlikteliği ve topluluğun adıdır. Makam, mevki, şan, şöhret, soy, sop, rütbe, ünvan, dil ve renklerin bir anlam ifade etmediği bir yerdir Hacc.

 

Hayat, tarih ve toplum insanı bir kurt, bir tilki, bir fare ve bir koyuna dönüştürmüştür. Hacc ise   insanların birinin hepsi, hepsinin de bir olduğu  güne dönüştürmüştür.

 

Dünya zevklerinden uzak yaşamayı ve ruhbanlığı  reddederek, kurtuluşu vahye teslim olmakta, fedakarlıkta, kötülükten nefyetmekte ve ihlasta aramayı sağlamıştır.

Hacc dönüşünde toplumdan soyutlanmaması gerektiğini,aksine toplumun içine girmesi gerektiğini bilmeli insan.Hacc da giydiği o beyaz elbisenin kişiliği ve karakteriyle topluma girerek, topluma yön vermelidir. 

 

Ali ŞERİATİ bizlere şöyle sesleniyor:  Ey İbrahim rolüne soyunmuş, İbrahim’in makamına geçmiş, İbrahim’in ayak izlerine basmış, İbrahim’in İlahıyla biatlaşmış kişi: İbrahim gibi yaşa, kendi çağında, iman Kabe’sinin mimarı ol. Kavmini, uyuşuk hayat bataklığından, sakin, ölü bir yaşamdan, zulüm zilletinden, cehalet karanlığından kurtarıp, kavmine hareket ve yön ver.

 

Düşmanın bizi götürmek istediği yolu fark ederek özümüze dönmek şiarımız olmalıdır. Nasıl ki dua kitabını kabristandan şehre getirip, Kur’an’ı  kabristana götürdüyseler, biz de dua kitabını tekrar kabristana götürüp Kuran’ı şehre getirmeliyiz.

 

Hacc aslında bilgi, şuur, iman, sevgi ve aşkın edinildiği bir yerdir.  

 

 TURGAY YILDIRIM


AddThis
 

Yorum ekle