Surat Asmak Hakkımız

İsmet Özel, bizi surat asmaya davet ediyor.Burada anlatmak istediği şu:Biz Müslümanlığı,kendimizi, Batı’nın kollarına atmamak için suratımızı asıyoruz. Bu surat asmak gülmemek anlamını taşımıyor elbet. Sistemin iyi başlangıçlar yapanlar için olumlu olduğu fakat kötü başlangıçlar yapanları benimsememesinden dolayı biz köle olmamak adına ve Firavun olmayı reddettiğimiz için tebessüm etmiyoruz.Hakikat değişmez, değişen insanların durumudur. Hakikati ise gerçekleri sorgulamakla bulabiliriz. Bildiğimiz gerçeklerin hakikati ifade edip etmediğini sorgulamaya başlarsak uyanmaya başlamış oluruz. Bu yolculukta da değişebilen gerçekleri her zaman değişmez olan hakikatten ayırt edebiliriz.Sorgulayarak hakikati aramayı kabullenen kişileri iki ihtimal bekler. Ya bu sorularımızın cevaplarının zaten verildiğini kabul edip mutlak kaynağa yöneliriz ya da cevapların bulunmadığını kabul eder ve kendi çabalarımızla veya başkalarının çalışmalarıyla cevaplandırılmalarını bekleriz. Eğer mutlak kaynağa yönelmişsek  kendimizi daha çok hakikate açarız. Cevaplar bizi bir sorumlulukla karşı karşıya getirecektir. Ve biz kendi durumumuzu cevaplara yaraşır hale getirdiğimizde bunun değerini bilmiş oluruz. Diğer ihtimalde ise uyanış mahmurluğu sırasında tekrar uyuyan kimselerin durumunu görüyoruz. Bunlara göre cevaplar zamana ve mekana göre değişir. Bu ise uykuya sürükler. 

"Eğer cevaplar mutlak doğrular değilse soruların da sahte sorular olduğunu düşünmek zorundayız."

İsmet Özel, kitabında yer yer tarihi olguları da anlatarak destekliyor. Bize hem batı düşüncesini hem de Müslümanlığın-Müslümanların- tüm insanların durumunu  anlatıyor. Sistemin yanlışlarının çözümü olarak, Rahman'ın kuvvetine sığınma tavrını gösteriyor. İnsanlığın geldiği bu durumun Kur'an'a ve sünnete sarılmamış olmalarına dikkat çekiyor. Bölüm bölüm insanlığı,geldikleri boyutu ve çağımızı eleştiriyor.

Hakikat mutlaktır ve iyi başlangıç yapıp yapmadığımızı varacağımız sonuçtan anlayacağız.

"Surat asmak hakkımız diyoruz, ama bunu eleştiri hakkımızı elde tutabilmek için söylüyoruz." 

 

Gülşah ELDEMİR

Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız

                                                                             


AddThis