Bir gün ekmeği hiç sevmeyen, ziyan eden bir adam varmış.Adamın adı "Cabbar" mış. Cabbar evliymiş.Akşam yemeklerinde hiç ekmek almazmış.Karısı ona " Git ekmek al.Susamlı olsun.İstersen tava ekmeği de olur.Yeter ki ekmek olsun." demiş. En iyisi "ben Cabbar' a bir ders vereyim " demiş ve uyumuş. Sabah olduğunda kahvaltı hazırmış.Elini- yüzünü yıkamış ve oturmuş. Kocası demiş ki kahvaltıdan sonra sana bir sürprizim var. Şu adreste ve şu saatte buluşalım ( 19:30 ) Saat gelmiş ikiside oradaymış. Karısının adı "Şahika" imiş. "Ekmeğin Serüveni" öyküsünü biliyor musun?" İstersen hatırlatayım.Anlatmaya başlamış : Ekmek ilk önce buğdaydır.Buğdaylar toplanıp sonrada değirmenden geçip un haline geldikten sonra çuvallara girer.Tırla fırınlara  gelip ekmek yapılır.Sonra biz parayla satın alıyor ve yiyoruz. Sen ise bu ekmeği ziyan ediyorsun " demiş.Cabbar : şimdi anladım artık ekmeği ziyan etmeyeceğim demiş. Ve bir ekmek fabrikasında çalışmaya başlamış.Orada çok mutluymuş.Eve ekmek parası çok veriyor maaşını az alıyormuş.Şahika kocasıyla gurur duyuyormuş.Ama bir ödül - hediye vermek istemiş ve iki kutu çikolata , üç kasa ekmek ve iki kutu çay sipariş etmiş...

Mehmet Arslan

Tuzla Zübeyde Hanım İlkokulu

3.Sınıf Öğrencisi