okumali

Site İçi Arama

Ziyaretçi İstatistikleri

mod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_counter
mod_vvisit_counterBugün325
mod_vvisit_counterDün455
mod_vvisit_counterBu hafta780
mod_vvisit_counterBu ay5579
mod_vvisit_counterHepsi1846359

Zaaf ve İmkanlarıyla Türkiye'de İslamcılık-I

Geçtiğimiz yıl içerisinde Türkiye sathında devam eden İslamcılık tartışması, bu topraklarda hala en güçlü fikriyatın İslamcılık fikriyatı olduğunu bir kez daha izhar etmiştir. Bitti, bitiyor derken İslamcılık düşüncesi, yaşadığı onca badireye rağmen kendisini yeniden ihya etmenin potansiyellerini de bünyesinde barındırmaktadır.21.yüzyıla sistemin çöküşüyle merhaba diyen Türkiye’de , son 10 yılda yaşanan siyasal gelişim sürecinin İslamcılık cereyanına darbe vurduğu; bu nedenle artık İslamcılıktan bahsedilemeyeceği;İslamcılığın iktidarla imtihanı kaybettiği ve devlete entegre olduğu yönündeki kanaatler, zarfa bakıp mazrufu ihmal etmenin çok açık bir göstergesidir. 

İslamcılık mevzusunu sadece görüntüler üzerinden değerlendiren, asıl olanı yani fikir boyutunu ihmal eden bir bakışın esaslı bir değerlendirme yapacağını beklemek ham bir hayal olur. Çünkü bu fikriyat yaklaşık bir asırdır sürekli olarak kendisini güncelleyerek ve tekamül ettirerek süregelen; yerel veya ulusal değil ümmetçi bir perspektife sahip ve yüzlerce yıllık birikimini damıtarak bugüne ve geleceğe ait bir projeksiyon oluşturmaya çalışan;bünyesinden esaslı mütefekkir/alim şahsiyetler çıkarmış ve hepsinin ötesinde ilahi rızayı arzulayan bir fikriyattır. 

İslamcılık fikriyatının ortaya çıkış sürecinde hilafetin merkezi ve tüm dünya Müslümanlarının temsilcisi pozisyonunda olan Osmanlı’nın yıkılma sürecini yaşıyor oluşu ,bazılarınca, sanki Osmanlıyı yeniden diriltme maksatlı bir hareket olarak algılanmasına vesile olsa da –kaldı ki aynı dönemde bir de Osmanlıcılık akımı vardır-aslında Osmanlı’nın da fevkinde o günkü perişan durumun ortadan kaldırılması ve böylece ciddi arazlarla malul hanedanlık ideolojisinin de bertaraf edilerek İslami anlamda ihya ve inşa merkezli bir hareket olduğunu ifade etmek gerekiyor. 

İslamcılık düşüncesi değerlendirilirken şahıslar yerine İslamcılık fikri ve bu fikrin tekamül süreci ile ideolojik formasyonu kriter alındığında  yapılan değerlendirmelerin daha sağlıklı olduğu görülecektir.Çünkü kişilerin çabaları ve bu çaba neticesinde ortaya koyduğu/ürettiği hasıla, bu hem tepkisel anlamda hem de akademik anlamda olsun fark etmez , içinde yaşadıkları dönemden izler taşır ve bazen dönemi iyi analiz edememenin sonucu olarak yanlış yada eksik tepkisellikler/yorumlar içerebilir.Ancak fikir merkezli bir tartışma her zaman kişilerden ziyade o fikrin etrafını cami ağyarını mani bir tanımını ,kavramsallaştırmalarını,bu kavramlara yüklediği anlamları,kavram dünyasını hangi referanslarla inşa ettiğini, hedeflerini ve amacına ulaşmak için nasıl bir yol ve üslup belirlediğini ortaya koyma noktasında ciddi olanak sağlar. 

İslamcılık tartışmalarında bugün şahit olduklarımız daha çok birincisi, yani kişiler üzerinden yapılan değerlendirmelerdir. Böyle bir değerlendirme elbette ki İslamcılığın bittiğine ya da devlete entegre  olduğuna kanaat getirebilir. Çünkü İslamcılık fikriyatının rahle-i tedrisinden geçmiş az sayılmayacak aydın/münevver bugün-Ali BULAÇ’ın ifadesiyle-devlet memuru olmuştur. Dolayısıyla artık çabalarını devlet mekanizmasının daha sağlıklı işletilmesi noktasına teksif etmişlerdir. Devlet mekanizmasının seksen küsür yıldır arasına mesafe koyduğu ve bu nedenle  20.yüzyılın sonuna doğru ve 21.yüzyılın başında halk nazarındaki meşruiyetini iyice kaybettiği bir vasatta, İslamcı kadrolar işbaşına gelmiştir.Mesele sadece bu yönüyle ele alındığında iktidara gelen İslamcıların ideallerini kaybettiği ve zaten nihai hedeflerinin iktidara gelmek olmasından dolayı daha ileriye gidemeyeceği, dolayısıyla İslamcılığın, Marksizm de olduğu gibi bir avuç sempatizanıyla folklorik gösteriler yaparak duygusal anlamda mensuplarını tatmin edecek bir  ideoloji haline geleceği düşüncesi  haklı sayılabilir.Fakat İslamcılık fikriyatı sadece iktidar olmuş İslamcı kadroların sisteme  entegrasyonu ile açıklanamayacak kadar köklü ve ciddidir.İslamcılığın son kertede bir iktidar hedefinin olması kabul edilebilir olmakla beraber bu fikir daha çok merhaleci olmak yönüyle yani tabandan tavana bir dönüşümün zaruretine olan inanç boyutuyla tebarüz eder. 

İslamcılık kavramının tarihi süreci ile ilgili müktesebatımızı yokladığımızda şöyle bir tablo ile karşılaşırız: Osmanlı hanedanlığının yıkılma sürecine girdiği 19.yüzyılda İslam ümmetinin kurtuluşunun nasıl gerçekleşeceği yönünde kafa yoran dönemin entelijansiyasının ve ulemasının, ancak İslam nokta-i nazarından hareketle bir kurtuluş düşüncesinin/ideolojisinin mümkün olduğuna kanaat getirmesine paralel olarak formüle ettiği düşünceye İslamcılık düşüncesi denildi. Bu tanım; doğrudan Kur’an’dan alınan ilhamla İslam’ın asrın idrakine söyletilmesi gerektiğini ;başımıza gelen musibetlerin asıl sebebinin islamdan uzaklaşarak batıya yaklaşmaktan ileri geldiğini;dolayısıyla bu felaketlerden kurtulmak için yeniden İslami düşüncenin diriltilmesi gerektiğini ,bu düşüncenin  hayatın her alanında –siyasi,hukuki,ekonomik,ictimai-yaşamsallaştırılması gerektiği düşüncesini tazammun eder.Kavram ideolojik bir çerçeveye sahip olduğundan hayata dair, hayatın vechelerine dair sözü vardır.Her ne kadar dönemin koşullarından, yaklaşık iki asır boyunca Osmanlı şahsındaki sürekli kayıp psikolojisinden etkilenmenin bir sonucu olarak İslamcılık fikriyatının içerisinde ‘’ilerleme’’düşüncesi,ki bu düşünce genel itibariyle batının tekniğini alıp ahlakını almamak ifadesinde somutlaşmıştı, merkezi bir yere sahipse de bunun dönemin kendine mahsus özellikleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini; bugün İslamcılığın ilerleme mitiyle hedeflenen dünyayı yakinen müşahede etmesinden mütevellit, daha ayakları yere basan bir değerlendirme yapabileceğini de ifade etmek gerek. 

 

Kamil ERGENÇ

Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız


AddThis
 

Yorum ekle