okumali

Site İçi Arama

Ziyaretçi İstatistikleri

mod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_counter
mod_vvisit_counterBugün423
mod_vvisit_counterDün535
mod_vvisit_counterBu hafta2368
mod_vvisit_counterBu ay7167
mod_vvisit_counterHepsi1847947

Mısır 'da ki Darbeyi Nasıl Okumalı?

Geçtiğimiz günlerde Mısır’da gerçekleştirilen darbe küresel sistemin mevcudiyetini sağlama alma girişiminin en bariz örneklerinden biridir.Arap baharı olarak adlandırılan ve yaklaşık dört yıldır devam eden başkaldırı hareketlerine hazırlıksız yakalanan dünya sistemi en azından durumdan vazife çıkarma ve yeni kurulacak sistemde kendisine alan açma adına bir çok girişimde bulunmuş ve fakat istediği sonucu elde edememiştir.Başkaldırı hareketlerinin başladığı günden buyana,bu hareketleri BOP projesinin yeni bir versiyonu yada emperyalizmin İslam beldelerindeki süresi dolmuş diktatörlükleri değiştirme çabası olarak değerlendiren İslamcı entelektüel havzanın ağır ağabeylerinin Mısırda tamamen ABD destekli gerekleştirilen darbe için ne diyeceklerini doğrusu çok merak ediyoruz.

2.dünya savaşı ve sonrası, gerek modern düşüncenin gerekse moderniteyle yakın akraba kapitalizmin gençlik/delikanlılık dönemi olma özelliği taşır.1.dünya savaşıyla dünya sistemindeki çok  başlılığı sadece Sovyetler ve ABD olmak üzere iki başlı hale getiren kapitalist ve modernist değerler sistemi son 60 yıllık cürümleriyle vicdan sahibi tüm dünya insanlığını karşısına almış durumdadır.Bu karşıtlık kendisini sadece İslami argümanlar üzerinden değil fıtratın dejenere edilmesine karşı duran bütün ideolojiler tarafından ifade etmiştir.Bugün İslam beldelerindeki başkaldırı hareketleri; genelde modern/kapitalist değerler sisteminin yol açtığı adaletsizliklere, özelde ise küresel sistemin İslam beldelerindeki ceberrut uygulayıcılarının yıkılması içindir.

Müslüman kardeşlerin iktidara gelmesiyle birlikte etekleri tutuşan küresel istikbar ,yaklaşık bir yıldır süreci yakından izlemekte ve Mursi’nin bertaraf edilmesinin zeminini hazırlamaktaydı.Bu nedenle bugün yaşananlar bizim için sürpriz değil.Nasır döneminden itibaren Mısır ordusu tıpkı Türkiye de olduğu gibi yıllarca ve halen ABD tarafından finanse edilmekte ve eğitilmekteydi.Darbeyi gerçekleştiren askeri erkanın ABD temasları ve ilişkili oldukları senatörler-başta Joe Baiden ve John Mc Cain- incelendiğinde sürecin nasıl planlandığı daha kolay anlaşılacaktır.

Benzer hadiseler Türkiye’de de yaşanmıştı.Türkiye, NATO’ya üye olduktan sonra gerek istihbarat birimi,gerekse de ordu içerisinde kurulan Özel Harp Dairesi gibi oluşumlar ABD tarafından finanse edilmiş ve bu oluşumlar Türkiye de gerçekleşen tüm darbelerde kilit rol oynamışlardır.Hatta Ecevit’in başbakanlığı döneminde o güne kadar ABD tarafından gizli yapılan finansal destek aşikar olmuş ve devlet kademelerinde şok etkisi yapmıştır.Dolayısıyla sadece Mısır ordusu değil bu coğrafyada Sykes-Picot anlaşması sonrası türeyen tüm devletlerin orduları kendi halkını korumak için değil küresel istikbarın o ülkedeki çıkarlarını korumak içindirler.

Mısır’ın İsrail’in güvenliği açısından da önemi büyüktür. Bilindiği üzere Enver Sedat döneminde imzalanan Camp David anlaşması İsrail’in güvenliğini temin etmek amacıyla yapılmış bir anlaşmaydı.Sedat bu anlaşmayı imzalamanın bedelini canıyla ödemek zorunda kalmış fakat Mübarek döneminde de anlaşma geçerliliğini devam ettirmiştir ve halen yürürlüktedir.Mursi’nin iktidara gelmesiyle endişeleri katlanan İsrail’in en çok korktuğu husus anlaşmanın geçersiz kılınmasıydı.Nitekim Mursi iktidara gelir gelmez Filistin İslami hareketleriyle doğrudan temasa geçmiş ve Camp David anlaşmasına ilişkin İsrail’i ürküten açıklamalarda bulunarak kapalı olan refah sınır kapısını açtırmış ve Gazze’nin bir nebze de olsa nefes almasını sağlamıştır.

Sonuç olarak; Mısırda küresel emperyalizmin içerideki işbirlikçileriyle birlikte gerçekleştirdiği darbe, tamamen Müslümanların ‘’özneleşmelerini engellemek için’’ yapılmıştır.Her gün televizyon ekranlarına çıkan ‘’uzman’’ sıfatlı kişilerin zihinlerimizi kirletmelerine ve enformasyon kirliliğinin bağımsız düşünebilme melekelerimizi zaafa uğratmasına fırsat vermeden mü’min duyarlılığımızla özgün ve özgür düşünceler üretmek mecburiyetindeyiz.Yerel ve küresel istikbara karşı en değerli varlıkları olan canlarını feda eden müslüman kardeşlerimizi batının ve emperyalizmin oyuncağı olarak nitelemek en hafif deyimle vicdansızlıktır. Vesselam….

 

 

 Kamil ERGENÇ

Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız


AddThis
 

Yorum ekle