Derkenar (41)

Kariyer basamağı sınavı öğretmenlerin “serbest piyasa tanrısına” kurban edilmesi (ve/ veya/ya da) neo-liberalizmin anything goes (her şey mubah/ne olsa gider) klişesi tarafından teslim alınması anlamına gel(mekted)ir. Bu istiskal edici tutum karşısında atılacak en sahih adım radikal bir itiraz/reddediş olabilir. Bu sayede öğretmenler ( ki onlar tarihin seyrini değiştir/ebil/me kapasitesi ve kabiliyeti en yüksek olanlardır ve yine onlar toplumların niteliksel sıçrama yapabilmesini mümkün kılacak yetkinliğin mimarlarıdır ) izzetli bir duruş örnekliği sergilemiş olacaktır. Bu da bir derstir… Hem de tarihe altın harflerle yazılacak bir ders…

Öğretmenler ;

“Uzmanlığınız” da “başöğretmenliğiniz” de sizin olsun… Biz sizin onur kırıcı bu adımınızı meşru görmüyoruz…” diyerek mesleğinin şerefini ve itibarını murdar şirketokrasi kültürünün propaganda memurlarından koruyabilir… İnsanı insanlıktan çıkaran bu haramzade düzenin necis doğasına teslim olmayı reddedebilir… Bu düzenin CEO’luğunu yapanların zihinsel istifra kabilinden argümanlarını küçük bir fiske ile tarihin çöp sepetine atabilir… Ulufe beklentisi içinde olmadığını, paranın satın alamayacağı şeylerin hala var olduğunu gösterebilir… Yarının Türkiye’sine hatırlanmaya değer bir eylemlilik bilincini miras bırakabilir. Otorite sahiplerine yaltaklanarak konforlu istikbal yatırımı yapan müptezellerin anlayamayacağı bir eylemlilik bilinci…

Yola muhafazakar demokrat olarak çıkıp iktidar olan ve fakat muktedir olmak için faşizmin zır cahil, maço,berduş,statükocu, anti-entelektüel ve mafyatik dünyasına sığınarak “muhafazakar faşizm”de karar kılanlardan medet ummak ne kadar ahmakçaysa, onlara muhalif (miş) gibi yapan fakat aralarında sadece “ton farkı” olanlardan medet ummak ta o kadar ahmakçadır. Dayatılan gerçekliği öğretmenin bizzat kendisi reddetmelidir…

 

09/11/2022

Kamil ERGENÇ

Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız


AddThis